Botoks alerjisi olan bir ilaç değildir.
Hamilelere, emzirenlere botoks yapılmaz.
Eaton Lambert Hastalığı ve Myaesthenia Gravis gibi kas ve sinir hastalıkları olanlara botoks yapılmaz.
Kan sulandırıcı aspirin, koumadin, plavix, omega 3 gibi ilaç kullananlarda botoks yapılırken morarma olma ihtimali ve ilacın kolay yer değiştirme ihtimali yüksek olduğundan yapılmamalı veya dikkatli yapılmalıdır.
Uygulama alanında açık yara veya uçuk gibi lezyonları olanlara da botoks yapılmamalıdır.
İğne fobisi olanlara da botoks yapılamayabilir.
Botoks hakkında aşağıda ki bilgilere ek olarak Orhan Murat özdemir botoks uygulamaları sayfamı da inceleyebilirsiniz.
Botoks
en çok yapılan ve en güvenli estetik girişimlerden biridir. Alın, göz çevresi,
üst dudakta meydana gelmiş kırışıkların azaltılmasında, derinliklerinin
artmasının önlenmesinde hatta kırışıklıkların önlenmesinde yaklaşık 40 yıldır
kullanılan bir ilaçtır.
Botolinium
toksininden elde edilen botoks kasların çalışmasını doza bağımlı olarak azaltan
veya durduran bir etkiye sahiptir. Bu etkisi sayesinde de mimik kaslarının
aşırı çalışmasına bağlı oluşan çizgileri, kırışıklıkları geçici bir süre için
azaltarak etkili olur.
Sadece
enjekte edildiği kasları etkiler, vücudun başka bir bölgesine gitme, dolaşıma
karışarak başka bir yan etki ortaya çıkarma şansı damar içine yapılmamışsa
yoktur. Botoksu güvenli kılan özelliği de budur.
Sürekli
tekrarlanan botoks uygulamasının kaslar üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine
yönelik çalışmalar yapılmış olmasına rağmen böyle bir etkinin kesin olduğu
gösterilmemiştir. Koruma amaçlı olarak 30-35 yaşlarından itibaren bile
kullanılabilecek, özellikle göz çevresi kırışıklıklarının(kazayağı
kırışıklıkları) açılmasında en iyi sonucu veren yöntemdir. Neredeyse bu bölge
için alternatifi yoktur.
Botoks,
tüm dünya da amaç ve neticeleri görüldükçe kullanım alanı artan ve medikal
estetik alanında kırışıklık tedavisi için neredeyse tek tercih edilen hızlı bir
uygulamadır.
Nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılan
botoks son yıllarda medikal estetik uygulama alanında da büyük başarı ve olumlu
sonuçları sayesinde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Yüzümüzde
oluşan çizgilenmeler cildimizin altında bulunan mimik kaslarımızın yoğun
hareketlerinden dolayı oluşur. Botoks diye bilinen botulinum toksini sinirler
aracılığıyla kaslara iletilen moleküllerin salgısını önleyip sinirlerin
çalıştırdığı kaslar arasındaki iletişimi keser bundan dolayı yüzümüzde mimik
kaslarımızın oluşturduğu kırışıklara çözüm sunar.
Botoks
kaslara veya başka bir dokuya zarar vermez sadece uygulanan doza göre kasların
hareketini azaltır veya tamamıyla ortadan kaldırır.
Botoks
plastik cerrahi alanında yüz bölgemizdeki kırışıklıkların tedavisinde ve
vücudumuz da aşırı terleyen bölgelerde kullanılır.
Yüzdeki
mimik kaslarımızın yıllar boyunca çalışması nedeniyle üzerindeki deri
kıvrımları belirginleşir. Bunlar en fazla alın, kaş ortası, göz çevresi (halk
arasında kazayağı) ve ağız çevresinde yoğunlaşır. Bu durum kişinin olduğundan
daha yaşlı ve yorgun görünmesine neden olur. Kaşlar arasında oluşan çizgilenme
ise kişiyi her daim kızgın ve sinirli bir pozisyonda gösterir.
Mimik
kaslarına uygulanan botoks kas hareketlerini azaltarak daha genç görünmemizde
olumlu değişimlere sebebiyet verir.
Vücudumuz
da aşırı terleme gösteren ve kişiye olumsuz durumlar yaşatan avuç içi, ayak
tabanı ve koltuk altı terlemesinde de botoks uygulamaları geçici olarak olumlu
sonuç vermektedir.
Botoks
uygulama alanına göre değişmekle beraber her klinikte veya uygulanan yerlerde
de fiyat farklılığı göstermektedir. Botoks bir ilaçtır ve serum fizyolojik ile
sulandırılarak enjekte edilir.
İnsanların
düşük botoks ücretlerini önemsemelerinden dolayı botoks fiyatları dalgalanmalar
gösterebilir. Düşük doz veya fazla serum fizyolojik ile sulandırılan botoksun
etkisi zayıf ve etki süresi normalden daha kısa olur.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder